Osmanlı İmparatorluğu’nu altı asrı aşkın süreyle aynı hanedandan gelen hükümdarlar yönetti. Osmanoğulları denilen bu hanedanın ataları, Oğuz Türklerinin Bozok kolunun Kayı boyuna mensup Karakeçili aşiretinin beyleri idi.

Otuz altıncı ve son Osmanlı padişahı Sultan Vahîdeddin, Sultan Osman Gazi’nin 20. göbekten torunuydu. İlk 14 padişah tahta, babasından sonra geçmişti. Daha sonra bu kaide değiştirilerek en yaşlı şehzadenin tahta geçmesi kanun oldu.

Dokuzuncu padişah Yavuz Sultan Selim’den itibaren bütün Osmanlı padişahları aynı zamanda “Halife-i Müslimin” sıfatını taşıyordu. Yani bütün dünyadaki Müslümanların başı idiler.

Osmanlı Hanedanı diğer bazı hanedanlar gibi hazıra konmamış, kendileri sıfırdan devlet kurmuş ve bu devletin başında 622 sene bulunmuşlardır. Ancak her kemâlin bir zevâli, her çıkışın bir inişi olduğu gibi zaman içinde şartlar değişmiş ve Osmanlı İmparatorluğu da bir şekilde sona ermiştir. Geçen yıl birinci yüz yılını dolduran yeni devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu’nun toprakları üzerinde kurulmuştur.

SON HALİFEYİ MECLİS SEÇTİ

Saltanatın, Ankara’daki Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından 1 Kasım 1922 tarihinde kabul edilen 308 numaralı kararname ile kaldırılmasından sonra son Osmanlı padişahı Sultan Vahîdeddin, 17 Kasım günü vatanı terk etmek zorunda kaldı. Devlet bu tarihten, cumhuriyetin kurulduğu 29 Ekim 1923 tarihine kadar TBMM reisi Mustafa Kemal Paşa ve icra vekilleri heyetleri tarafından idare edildi.

Yukarıda bahsi geçen 308 numaralı kararnamede “İstanbul’daki padişahlığın kaldırılmış olup yerine TBMM’nin geçtiği” belirtiliyor, ancak “Hilafet, Hanedan-ı Âl-i Osman’a ait olup halifeliğe TBMM tarafından, bu hanedanın ilmen ve ahlaken en olgun ve en iyi olanı seçilir” deniyordu. TBMM’nin 18 Kasım 1922 tarihindeki kapalı oturumlarında, Sultan Abdülaziz’in oğlu Şehzade Abdülmecid Efendi’nin halife seçilmesi kararlaştırıldı. Ardından geçilen açık oturumdaki halife seçimine 162 milletvekili katıldı. Kararlaştırıldığı gibi Abdülmecid Efendi’ye 148 oy çıktı. Neticeyi değiştirmeyeceğinden, TBMM’nin en yaşlı şehzadeyi değil, istediği şehzadeyi seçebileceğini göstermek için Sultan II. Abdülhamid Han’ın oğullarından Şehzade Mehmed Selim Efendi’ye 3, Şehzade Abdürrahim Hayri Efendi’ye de 2 oy verildi. 9 oy da boş çıktı.

Halife Abdülmecid Efendi’ye aynen padişahlara yapıldığı gibi 24 Kasım 1922 Cuma günü Topkapı Sarayı’ndaki tarihî altın taht üzerinde biat merasimi yapıldı. Merasimde, Ankara hükûmetinin temsilcisi Refet Paşa ile bazı mebusların da dâhil olduğu bir heyet hazır bulundu. Bu tarihten itibaren bütün İslam âleminde cuma hutbeleri “Abdülmecid bin Abdülaziz bin Mahmud” adına okunmaya başlandı.

Abdülmecid Efendi 15 ay 15 gün süren halifeliği müddetince Dolmabahçe Sarayı’nda ikamet etti. Bu süre içinde, Osmanlı padişahlarının Cuma selamlığı denilen ve padişahın her cuma günü bir camiye askerî törenle gidip o camide cuma namazını kılıp hutbe dinlemesi ve yine askerî törenle saraya dönmesi âdetini devam ettirdi. Biat merasiminin yapıldığı gün ilk Cuma selamlığı için Fatih Camii’ne gitti.

HALİFELİĞİN KALDIRILMASI ŞART KOŞULUYOR

Yeni devletimizin kurucuları baştan beri halifeliğin muhafaza edilmesini desteklemiş, kaldırılmasına şiddetle karşı çıkmışlardı. Ancak dünya Müslümanlarının birlikte hareket etmesinden son derece ürken İngiltere kaldırılması yönünde ısrarcı olmuştu. Türkiye Cumhuriyeti’nin dünya devletlerince tanınmasına dayanak teşkil eden ve 28 Ekim 1922’de Lozan’da toplanan barış konferansındaki görüşmeler sonrasında düzenlenen metin, 24 Temmuz 1923’te imzaya açılmasına rağmen İngiltere bu antlaşmayı uzun müddet imzalamamış, 1 Kasım 1922’de kaldırılan saltanattan sonra halifeliğin de kaldırılmasını beklemişti. Nihayet 3 Mart 1924 günü TBMM’de kabul edilen ve 6 Mart 1924’te Resmî Cerîde’de yayınlanarak yürürlüğe giren 431 numaralı “Hilâfetin İlgâ ve Hanedan-ı Osmanî’nin Türkiye Cumhuriyeti Memaliki Haricine Çıkarılmasına Dair Kanun” gereği halifeliğin kaldırılması ve Osmanlı Hanedan üyelerinin kundaktaki bebeklerine kadar yurt dışına sürülmesinden sonra 16 Temmuz 1924 tarihinde imzalamıştı.

SON CUMA SELAMLIĞI

Halife Abdülmecid Efendi son Cuma selamlığına 29 Şubat 1924 günü çıktı. Hanedan’ın sürgün edileceği bir müddettir ötede beride konuşuluyordu. Halife ve diğer Hanedan mensupları bu dedikoduları işitiyor, ama içten içe böyle bir uygulama yapılmaz diye düşünüyorlardı.

Ancak kanun çıktı ve Halife Abdülmecid Efendi’ye, daha kanunun Meclis’te kabul edildiği 3 Mart günü, gece yarısına doğru, İstanbul Valisi Haydar Bey ve Polis Müdürü Sadettin Bey tarafından tebliğ edildi. Halife, oğlu Ömer Faruk Efendi, kızı, zevceleri ve üç kişilik maiyetiyle 4 Mart sabahı Dolmabahçe Sarayı’ndan alınarak otomobil ile Çatalca’ya getirilip Simplon Ekspresi’ne bindirildiler.