Yemek hazırlığı sırasında soğan doğramak, pek çoğumuz için zorlayıcı bir deneyim olabilir. Çünkü soğan doğrarken gözleri yakmak neredeyse kaçınılmazdır. Ancak doğru bir yöntemle soğan doğramayı öğrendiğinizde, bu sıkıntıyı hafifletebilir ve gözlerinizin yanmasını engelleyebilirsiniz. İşte tam anlamıyla işe yarayan bu pratik yöntemi kolayca uygulayabilirsiniz.

GÖZLERİ YAKMADAN SOĞAN DOĞRAMANIN 6 YOLU

Soğan doğrarken gözleri yakmamak için birkaç pratik ipucu bulunmaktadır. İşte gözleri yaşartmadan soğan doğramanın püf noktaları:

soğan2-2

1. Soğanı Buzdolabında Soğutun:

Soğanı bir süre buzdolabında soğutarak doğramadan önce bekletmek, içinde bulunan uçucu maddelerin salınımını azaltabilir. Bu, gözleri yakma etkisini azaltmaya yardımcı olabilir.

2. Soğanı Suda Bekletin:

Soğanı doğramadan önce birkaç dakika süreyle soğuk su içinde bekletmek, içindeki uçucu maddelerin suya geçmesine ve bu sayede gözleri daha az etkilemesine yardımcı olabilir.

3. Kesme Tekniğinizi Geliştirin:

Soğanı keserken hızlı ve keskin bir bıçak kullanmak, uçucu maddelerin daha az yayılmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, doğramayı daha hızlı yapmak da gözleri koruyabilir.

4. Maske Kullanın:

Bir maske takmak, soğan doğrarken burun ve ağız bölgesini koruyarak gözleri etkileyen maddelerin solunmasını azaltabilir.

Yumurta haşlarken çatlamasına son! 1 çay bardağı eklemek yetiyor Yumurta haşlarken çatlamasına son! 1 çay bardağı eklemek yetiyor

5. Havalandırma Sağlayın:

Mutfakta iyi bir havalandırma sağlamak, soğanın yaydığı maddelerin dağılmasına ve bu sayede gözleri daha az etkilemesine yardımcı olabilir.

6. Kuru Soğan Kullanmayın:

Mümkünse, taze soğan kullanmak da gözleri daha az etkileyebilir. Çünkü taze soğanın içindeki uçucu maddeler zamanla kaybolabilir.

Acibadem.com.tr'de paylaşılan içeriğe göre soğan antioksidan deposudur ve gribe karşı hastalanmanızı önler.

soğan3

Antioksidanlar, hücresel hasara yol açan kanser, diyabet ve kalp hastalığı gibi hastalıkların engellenmesine yardımcı olan bir bileşendir. Antioksidan açısından oldukça zengin olan bu sebze, 25 farklı çeşit flavonoid ve antioksidan içerir. Kalp hastalıkları, kanser ve diyabete karşı koruyucu etkisi olan antosiyaninler ise özellikle kırmızı soğanda bol miktarda bulunur. Araştırmalar beslenmelerinde soğan ve sarımsak tüketen kişilerin, yumurtalık, bağırsak, gırtlak gibi bazı kanser türlerine yakalanma olasılığının daha az olduğunu gösterir.

İçeriğindeki sulfosid ve allisin sayesinde doğal antibiyotik görevi görür. Nezle ve soğuk algınlığı ile boğaz iltihabının önlenmesinin yanı sıra, vücuttaki enfeksiyon ve mikroba karşı birer savaşçı edasıyla mücadele eder.

Kaynak: Mehmet Buğrahan İncecik