"İnsan olmak şereftir.  Hayatın bütün nimetleri için şükranlarımızı sunuyoruz. 

Toprak ana, ihtiyacımız olan her şeyi bize verdiğin için sana teşekkürler.

Toprak Ana'yı kuşatan derin mavi sular, şükür size... bütün canlı varlıkların susuzluğunu gidermek sizin gücünüzdür.

Yemyeşil çimenlere teşekkür ederiz. Onlar çıplak ayaklarımızın altında, bir halı serinliğinde yumuşacık uzanır, toprak Ana'yı boydan boya döşerler.

Toprak Ana'nın birbirinden nefis yiyecekleri, size de teşekkür ederiz. Siz bize besleyip aç olduğumuz vakit memnun ediyorsunuz.

Meyveler, türlü türlü meyveler... 
Renginiz ve lezzetiniz için şükürler olsun. İlaç yaptığımız bitkiler size de teşekkür, hastalandığımız zaman bizi siz tedavi ediyorsunuz.

Dünyanın bütün hayvanları, paha biçilmez ormanlarımızı temiz tutuğunuz için teşekkür ederiz. 

Dünyanın bütün ağaçları, bize bahşettiğiniz gölge ve sıcaklık için şükranlarımızı sunuyoruz size. 

Dünyanın bütün kuşları bizi eğlendiren birbirinden hoş şarkılarınız için teşekkürler.

Şükür sana Dört Rüzgar! 
Bize nefes almak için dört bir yandan temiz hava getiriyorsun.

Şükür sana Büyükbabamız Gökgürültüsü! Bize canlıları büyüten yağmurları getiriyorsun.

Ağabeyimiz Güneş! Sana da, bizi aydınlatan, Toprak Ana'yı ısıtan ışıkların için teşekkürlerimizi gönderiyoruz.

Büyükanne Ay, şükür sana! Yılda oniki defa yusyuvarlak büyüyüp karanlığa ışık oluyorsun, çocukların ve köpük köpük suların yüzünü aydınlatıyorsun.

Parıldayan, gözkırpan yıldızlar, şükür size!

Gecenin göğünü o kadar güzel yaptığınız, yaprakların üzerine ışıl ışıl çiğ damlaları serptiğiniz için şükür...

Geçmiş ve geleceğimizin manevi koruyucuları, bize başkalarıyla ahenk ve barış için yaşamanın yolunu gösterdiğiniz için şükrediyoruz.

Ve hepsinden çok, şükür sana Büyük Ruh!

Bize bütün bu harikulade nimetleri bahşettiğin için şükür... Böylece, her gün, her gece mutlu ve sağlıklı olacağız..."