Dün İstanbul Eyüpsultan'da özel bir lisede okuyan yabancı uyruklu öğrenci Y.K, okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürü İbrahim Oktugan'ı silahla vurdu.

Öğretmenleri ile sorun yaşadığı sebebiyle okuldan atılan Y.K., 5 ay sonra liseye gelerek okul müdürü İbrahim Oktugan’ın odasına girerek yanında getirdiği silahla katletti. Şahıs polis ekipleri tarafından yakalanırken, müdür tedavi edilmek üzere kaldırılmıştı.

Ağır yaralı Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’ne kaldırılan okul müdürü İbrahim Oktugan yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve yaşamını yitirdi.

Ulu Önder Atatürk'ün katıldığı son 19 Mayıs kutlaması! Ulu Önder Atatürk'ün katıldığı son 19 Mayıs kutlaması!

CİNAYETİN EN NET ANI ORTAYA ÇIKTI

Okul müdürü İbrahim Oktugan'ın, Irak uyruklu öğrenci Y.K. tarafından silahlı saldırıya uğradığı anın en net görüntüsü ortaya çıktı.


OKUL MÜDÜRÜNÜ KATLEDEN CANİNİN İFADESİ

Maktul İbrahim Oktugan'ın odasına gittiğini, annesinin de burada olduğunu ve müdürle sözlü tartışma yaşandığını söyleyen zanlı, "Annemin üzerine yürümesi üzerine polisi aradık, daha sonra okulu terk ettik ve olaydan sonra bir daha okula dönmedim. Bizden aldıkları parayı da geri vermediler. Bu olaydan dolayı yaşananları kendime yediremedim." ifadesini kullandı.

Olaydan önce okulda okuyan birini görmesiyle aklına geçmiş olayın geldiğini belirten zanlı, sinirlendiğini ve gördüğü kişiye Oktugan'ın hala okulda olup olmadığını sorduğunu kaydetti.

Zanlı, maktulün çalışmaya devam ettiğini öğrenmesi üzerine 4 Mayıs'ta 10 bin liraya tabanca aldığını ve okula gitmeye karar verdiğini, olay sabahı annesine börek alacağını söyleyerek evden çıktığını, okula gideceğinden kimsenin haberi olmadığını ileri sürdü.

İfadesinde, okula geldiğinde hızlıca müdürün odasına gittiğini belirten Y.K, "Masada oturuyordu, beni görünce ayağa kalktı. Amacım ayaklarından vurmaktı ama bir anda kolunu havaya kaldırınca bana vuracağını düşünerek koluna doğru ateş ettim. İki mermim vardı, ikisi de karnına geldi. Bana saldıracağını düşünerek ateş ettim. Sonrasında hızlıca odadan çıkıp geldiğim kapıya yöneldim ve silahı yere doğru tutarak 'Peşimden gelmeyin.' dedim. Amacım öldürmek değildi, dövmekti. Eve geçtim ve börek götürdüm. Üzerimi değiştirdim. Bir süre sonra da silahı ve telefonumu Alibeyköy Barajı'na attım." dedi.
 

Kaynak: Haber merkezi